En Büyük FB
İletişim
Ziyaretçi defteri
komik resimler
Anti gs
Fener Bahçe
Fıkralar
Fıkralar

                                      Temel ve Turist
Temel İstanbul boğazında tekneyle turist gezdiriyormuş. 
Bir gün bir Amerikalıyı almış, başlamışlar tura. Adam bir saray görüp sormus:
- Bu ne kadar zamanda yapıldı?
Temel:
- 10 yılda
demiş.
Adam:
- Yazık, bizde olsa 5 yılda biterdi.
Derken bir cami görüp sormus:
- Bu ne kadar zamanda yapıldı?
Temel:
- 5 yılda
demiş.
Adam tekrar:
- Yazık, bizde olsa 2 yılda biterdi
demiş.
Temel sinirlenmeye başlamış. Bir tarihi yapı daha görmüşler, turist tekrar sormus, Temel:
- 2 yılda
demiş.
Adam:
- Vah vah! bizde olsa 1 yılda biterdi
demiş. Derken tam o sırada Boğaz Köprüsü`nün altına gelmişler. Amerikalı köprüyü göstererek tekrar sormus:
- Peki bu ne kadar zamanda yapıldı?.
İyice sinirlenen Temel cevabı yapıştırmış:
- Hangisi? Bu mu? Bilmem, vallaha dün burada yoktu!!!...

                                           Müslüman Erzurumlu
  Erzurum'da ermenilerin olduğu dönemde, kurban bayramı. Erzurumlular kurban kesiyorlar, bunu gören ermeninin biri arkadaşına;

- Ben de kurban kesmek istiyorum, der.

- Olur mu saçmalama. Sen müslüman değilsin, kurbanı niye keseceksin ki? diye karşı çıkar arkadaşı.

Tabi ermeni kararlı, gidip bir inek satın alır ve eline bıçağı alıp ineğin başına gelir. Elindeki bıçakla ineği ve kendini kan revan içinde bırakır ama bir türlü ineğin canı çıkmaz. Bunun üzerine ermeninin arkadaşı yanına gelip;

- Ya bu kadar işkence çekeceğine git şu karşıdaki müslüman kahvesine bir tanesinden rica et gelip kessin, der.

Ermeni elinde bıçak üstü başı kan içinde kahveye girer.

- Bir müslüman arıyorum, der.

Kahve halkından biri korkudan "Ca..ca..camiye gittiler, burada müslüman yok" der.

Adam camiye gelir ve içeri girip, " Müslümanlar buradaymış, öyle mi?" der. Cemaatte çıt yok. Sonunda dayanamayıp arkası dönük olan hocayı gösterirler. Ermeni hocanın karşısına dikilir; "Burada tek müslüman sensin heralde". Hoca kanlı bıçağa bakar ve "Çim? Ben?... Bene müslüman diyenin celmişini ceşmişini...." 

                                           Papağan
Bir gün bir erzurumlu bir lokantaya gitmiş. lokantanın girişinde bir papağan:
- aa erzurumlu gelmiş !!!
dedi. erzurumlu bunu duyunca cok duygulandi ve papağani satin almak istedi. ama lokantanin sahibi:
- üzgünüm papağani satamam ama yumurtalarını satabilirim.
dedi. erzurumlu da papağanın 3 yumurtasını aldı. ama lokanta sahibinin verdiği yumurtalar papağanın yumurtaları değildi. lokanta sahibi bir tane tavuk bir tane hind bir tane de güvercin yumurtası vermişti. Erzurumlu yumurtaları aldığı gibi erzuruma gider yumurtaları kulucka makinesine koyar. Ama yumurtalardan bir tavuk bir hindi bir de güvercin cıkar. Bunu gören erzurumlu direk o lokantaya gider. papağan:
- Aptal erzurumlu geldi. der
Erzurumlu:
- Benim aptal olduğumu bir sen biliyosun ama senin kimlerle düşüp kalktığını tüm Erzurum biliyor

                                   Küçük Ali

Küçük Ali okula başladığından beri her gün ögretmeni Aysel hanıma gidip,
- "Öğretmenim beni yanlış sınıfa koydunuz, benim yerim birinci sınıf değil, ablam üçüncü sinifta ama ben en az onun kadar akıllıyım, hiç olmazsa beni üçüncü sınıfa alın." diye şikayet edermiş.
Bundan sıkılan Aysel ögretmen bir gün Ali'yi kaptığı gibi okul
müdürüne çıkmış ve olayı anlatmış. Okul müdürü:
- "Peki" demiş, "Bu çocugu bir imtihan edelim, yeri üçüncü sınıfsa o sınıfa koyalım" ve baslamış sorgulamaya,
- Iki kere iki?
- Ali hemen "Dört" demiş,
- "Sekiz kere dokuz?"
Ali hemen
-"Yetmis iki" demis,
-"Kaç mevsim var?"
Ali hemen
-"Dört" demis.
Bu sirada Aysel hocada
- "Müsaade ederseniz bir kaç soruda ben sorayim" demis ve sormus:
- "Söyle bakalim Ali, ineklerde dört tane ama bende iki tane var, bu nedir?"
Ali hemen
-"Ayak" demis, Aysel hoca sormuş
-"Peki senin pantolonunda olupta benim pantolonumda olmayan şey nedir?" Ali hemen yanitlamis
-"Cep".
Bunun üzerine Aysel hoca dönmüs müdüre,
-"Üçe koyalım hocam" diyecekken
Müdür, Aysel hocanin sözünü kesmiş,
-"Hocam, bu çocugu üçe degil beşinci sınıfa koyalım, zira son iki suale ben doğru cevap veremedim"

                                 Laf  Yarışı
Nam-ı kemal bir aralar ün yapmış. Kimse kendisi ile laf yarışına giremiyormuş. Bunu yunanlı bir kadın duymuş ve ben onu mort ederim demiş. Neyse bu kadın Türkiye'ye gelmiş Nam-ı Kemal'le görüşmüş. Nam-ı Kemal'e demiş ki seninle laf yarışına girmeden önce seninle sex yapmak istiyorum demiş. Nam-ı Kemal de kabul etmiş. Başlamışlar işe kadın sormuş Yunanistan mı büyük Türkiye mi. Nam-ı Kemal Türkiye demiş. Kadın birdaha sormuş Nam-ı Kemal yine Türkiye demiş. Kadın hayır yunanistan daha büyük bak Türkiye'yi içine aldı. Nam-ı Kemal söyleyecek bir şey bulamazken daşşaklarını görür. ve derki bak adalar dışarıda kaldı

                                        Ajan
Nam-ı Kemal bir gün ajanlarıyla ünlü İtalya'ya gitmiş. Cebinde beş parası kalmadığı ve çok aç olduğu bir gün bir restaurantın önünde yemek yiyenleri seyrederken birden gözüne birşey çarpmış. Yemek yiyen sakallı insanlar iyice karınlarını doyurduktan sonra kasiyer bayana giderek sakallarını okşuyorlarmış ve hiç para vermeden çıkıp gidiyorlarmış. Durumu merak eden Nam-ı Kemal konuşmaları dinlemek için kapıya doğru yaklaşmış. Sakallı adamlar yemek yiyip karınlarını doyurduktan sonra kasiyere gidip sakallarını okşayarak "ben ajanım" diyerek hiç para vermeden çıkıp gidiyorlarmış. Birkaç adamı seyrettikten sonra Nam-ı Kemal de içeriye girmeye karar vermiş. Bir güzel karnını doyurduktan sonra sıra hesap ödemeye geldiğinde, kasiyer bayana giderek sakallarını okşamış ve "Ben ajanım" demiş. Kasiyer bayan "Ama beyefendi sizin sakallarınız yok" deyince, Nam-ı Kemal pantalonunu aşağıya indirmiş ve kasiyere "ben gizli ajanım" demiş

                                        Asker
Birgün çocugun biri kumsalda tek basina oyun oynuyomus cocugu gören nöbetçi polis çocugun yanina yaklasip
-"napiyosun evladim"der babacan bir sesle,
-"polis yapiyorum bey amca" diye cevap verir.gururlanan polis,
-"aferin sana ne kullaniyosun" diye sorar.çocuk;
-"biraz kum biraz su biraz da bok karistiriyorum"diyince polis köpürür ve çocugu bi güzel döver. bu dayak muhabbeti 3-5 gün sürer. artik çocugu dövmeyi adet edinen polis çocugu yine dövmek için;
-"napiyon lan burada"diye sorar.yedigi dayaklardan çehresi degismis olan çocuk;
-"jandarma yapiyorum amca" der. bu cevaba sasiran polis;
-"ne kullaniyorsun" diye sorar. çocuk;
-"biraz su biraz da kum karistiriyorum"
der. polis;
-"hani bunun boku" diye sorar,cocuk;
-"boku karistirinca polis oluyo amca der

                                   Matematik  Dersi
Matematik öğretmeni ilkokul çocuklarına sormuş :
-Ağaçta 5 kuş var. Birini vurdum kaç kaldı?
Ahmet hemen :
-Hiç kalmaz. Çünkü sesten hepsi uçar, demiş.
Öğretmeni bunun üzerine :
-Olmaz öyle şey, diye cevap vermiş.
Burası matematik dersi. 5 taneden biri vurulursa 4 tane kalır. Ama düşünüş biçimini beğendim. Ahmet fena halde hırslanmış :
-Bende bir şey sorabilir miyim öğretmenim, demiş.
Sor bakalım.
-3 kadın dondurma yiyor, biri ısırarak, biri yalayarak, biri emerek yiyor. Bunlardan hangisi evli. Öğretmen kızarıp bozarmış. Sonunda :
-"Bilemem", demiş. "Emen mi?"
Ahmet cevabi yapıştırmış :
-Yoo, parmağında alyansı olan. Ama düşünüş biçiminizi beğendim.

                                     Flüt
Ana sınıfının genç bayan öğretmeni çocuklarla zeka geliştirici oyunlar oynamakta,onlara kafa yorulmasi gereken bilmeceler sormaktadir.Şöyle bir bilmece sorar:
-Hadi bakalim,bana hanginiz bir deliğin içinde bir başka delik yapabilecek?
4 yaşındaki Dilara atlar hemen:
"-Ben size bir deliğin içinde başka bir delik yapabilirim"
Göster bakalim der genc bayan öğretmen
Dilara eline aldığı izola bandı,diğer elindeki makasın delik olan tutulacak kısmının içine yerleştirir ve :
-Bakın işte bir deligin içinde başka bir delik...
Aferin der Ögretmen ve herkes Dilarayi alkışlar.
-Oda bişey mi der sınıfın yaramazı Emre. İsterseniz ben size bir deligin içinde 4 delik yaparım.
Şaşırır öğretmen ve sorar:
-Nasıl yapacaksın!!!
Basit,elinize bir flüt alın ve şeyinize sokun. İşte size 1 deliğin içinde 4 delik...
Bayan öğretmen utancından kıpkırmızı olur ve tabi çok kızar Emre`ye :
Terbiyesiz,nasıl böyle birşey söylersin,sende utanma yok mu hiç....dedikten sonra :
-Hem flütte 4 tane değil 8 tane delik vardır .
Emre biraz mahçup, bir haylide şaşırmış:
-Öğretmenim , flütte 8 delik oldugunu biliyodum ama sizinkinin o kadar alabildiğini bilmiyodum.......


                                  Pozisyon

 

Yeni evli iki çift gerdek gecesi sevişmek için hazırlanırken kadın birden eşine

-Yapamayacağım, der.

Eşi sebebini sorduğunda

-Bu papağan bana bakarken rahat davranamıyorum, yanıtını verir. Bunun üzerine adam papağana doğru yönelir. Papağana

- Şimdi arkanı dön. Eğer bizim tarafa dönecek olursan senin ananı sikerim, der.

Bunun üzerine papağan arkasını döner. Karı kocanın işi biter, sabah olur. Papağanın arkası hala dönüktür. Çift ise balayına gitmek için
valizlerini toplamaya başlarlar. Fakat son bir parça valize sığmamaktadır. İçeride şu diyalog geçer:

- "İttir ittir..."

- "Olmuyor ittiriyorum."

- "Biraz daha zorla, girdi girecek."

- "Dayanamayacağım, gücüm kalmadı."

- "Ha gayret, sık dişini, az kaldı giriyor."

- "Yok bu böyle olmayacak.Ben en iyisi gardolabın üstüne çıkıp oradan atlayiim, belki o zaman girer."

Bunun üzerine papağan arkasını dönerek

- "Valla diil anamı, sülalemi mikseniz bu pozisyon kaçmaz..."


                                Kadir Abi
Bir gün Haydar isimli bir adam kız arkadaşıyla buluşmak için restorana gitmiş oturup kızı beklemeye başlamış bi bakmış ki 2-3 masa ileride Kadir İnanır gitmiş yanına
- Kadir ağabey bir imza alabilir miyim? demiş
Kadir İnanır:
- Tabi. demiş vermiş imzayı adam gitmiş oturmuş yerine bi kaç dakika geçmiş Haydar kalkmış yerinde
- Kadir ağabey birazdan kız arkadaşım gelecek geçerken bir selam verirmisin ya karizma olur. demiş
Kadir İnanır:
- Tamam olur.demiş
ardından adam dayanamamış kalkmış yerinden yine
- Kadir ağabey be yanımızdan geçerken selam verip iki muhabbet edermisin ya çok sağlam karizma yaparız demiş
Kadir İnanır:
- İyi tamam hadi geç otur yerine ben giderken uğrarım sizin masaya demiş.
Adamın kız arkadaşı gelmiş oturmuşlar muhabbet ederken Kadir İnanır gelmiş
- Haydar naber abi? demiş
Haydar:
- Kadir bi siktir git ya....


                                           Hasta mı Ölsün:)
Bir köyde ateşli bir hasta vardır, kasabaya doktora getirir hastayı
Köylüler. Koca devletin koca doktoruna. Doktor hastaya fitil verir ve
Köye döndükleri gibi hastaya fitili anüsten vermelerini söyler
Köylülere. Köylüler tabi 'tamam dohtor bey' diyip köye giderler. Köydeki
Herkese sorarlar, en bilgelere bile, ama kimse anüs ne demektir
Bilemez. Bu nedenle bir türlü ilacı da veremezler hastaya. Hastanın
Durumu da gitgide kötüleşmektedir. Bunun üzerine köylü, doktora, koca
Devletin koca doktoruna telefon etmeye karar verir ama kimse buna
Yanaşmaz. Ne cüret di mi doktoru arayacak bir köylü.
neyse durumun vahameti üzerine muhtar aramayı kabul eder. Bütün
Köylü toplanır santrale, muhtar arar, "biz ne yapacağımızı
Bilemedik dohtor bey"
Falan der ıste. Karsıdan doktor bir şeyler söyler. Muhtar döner
Arkasına: "makattan verin dedi dohtor" der.
Yine tüm köye sorarlar, komsu köylere birilerini
Yollayıp sordururlar falan, ama makat ne bilen yoktur yine.
Hasta ise gitti gidecek, ateşler içinde kıvranıyor baya.
İhtiyar meclisi toplanır. Son çare, doktorun bir kez daha
Aranmasına karar verilir. Yine kimse aramak istemez doktoru. Nihayetinde
Yine biri kandırılır, telefonun basına geçer, ama bı yandan
Söylenmektedir:
"çok kızacak dohtor çok!!!" diye.
Sonunda telefonu açar, durumu anlatır, doktor bir şeyler söyler
Yine. Telefondaki köylü, yüzü allak bullak, arkasını döner:
"çok kızacak demiştim; götüne sokun dedi"


                                           Nerde O İbne?
Bir gün çok zengin bir adam bir yarışma düzenlemiş ve bir havuza bütün tehlikeli deniz yaratıklarından koymuş .
Bu yarışmaya da Türkiye'den Temel,bir fransız bir ingiliz gitmiş.Bu zengin adam demiş ki bu havuzun bir tarafından diğer tarafına yüzene 1.000.000$ vereceyim.
Hiç kimse kabul etmemiş bu sefer adam yat vereceyim, kat vereceyim,ev vereceyim ,kadın vereceyim falan ama yinede hiç kimse kabul etmemiş
bunun üzerine adam İbne vereceyim demiş, o anda Temel atlamış havuza yüzmüş karşı taraftan çıkmış herkez şaşırmış ama Temel çıkar çıkmaz nerde o ibne diye bağırmış.Bunun üzerine ev sahibi Beyefendi ne kadar sabırsızsınız deyince Temel cevabı yapıştırmış.
-"Sizin vereceğiniz İbneyi değil beni suya iten İbneyi arıyorum"


                                        Ananı
Uçakta kapı açılmış acemi erler teker teker paraşütle aşagı atlıyorlardı.
Sıra temele geldiginde komutanına dönerek; komutanım dün gece rahmetli annem rüyama girdi; oğlum o paraşütle atlama açılmayacak dedi
komutan atla oglum inanma böyle boş rüyalara der, fakat askeri ikna edemez.
Bunun üzerine ver onu bana al benimkini der ve degiştirirler.
Asker atlar ve paraşütü açılır süzüle süzüle aşagı dogru inerken başını kardırırki ne görsün; komutan paraşütü açılmamış mermi gibi aşagı dogru geliyor.
Tam yanından geçerken bagırır; komutanım.. komutanımm nereyeee
komutan hışımla bagırır; ananı sikmeyeeee


                                    Iraklı
Bir Amerikali, bir Ingiliz ve bir Irakli barda oturmus içki içiyorlarmis.

Amerikali içkisini bitirince bardagi havaya firlatmis, silahini cikarip bardaga ates edip parcalamis:

"Bizde bardaklar o kadar ucuzdur ki biz Amerika'da ayni bardakla iki kere içki içmeyiz" demis.

Ingiliz de bunun üzerine içkisini bitirip bardagi havaya firlatmis ve ates ederek bardagi parçalamis:

"bizim Ingiliz kumsallarinda bardak yapacak cam için o kadar çok kumsal vardir ki, ayni bardakla iki kere içki içmeyiz" demis.

Bunun üzerine Irakli da buz gibi sogukkanli bir sekilde içkisini bitirmis, bardagi havaya firlatmis, silahini çekip Amerikali ve Ingilizi vurup öldürmüs:

"Bagdat'ta bu Ingiliz ve Amerikalilardan o kadar çok var ki, biz ayni adamlarla iki kere içki içmeyiz"


Bugün 3 ziyaretçi (6 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol